Özel Haklar (Vergi Kanunlarında Yer Alan Haklar)

  1. Uzlaşma Hakkı

Uzlaşma, mükelleflerin ikmalen, re ’sen ve idarece tarh edilecek/ edilen vergiler ve bunlara ilişkin kesilecek/kesilen vergi zıyaı cezaları ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları konusunda yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur.

  • Tarhiyat öncesi uzlaşma

Haklarında vergi incelemesine başlanmış mükelleflerin, bu inceleme kapsamında kendilerine vergi tarh edilmeden ve vergi ziyaı cezası ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası kesilmeden önce kullanabilecekleri bir haktır. Uzlaşma, tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma olarak ikiye ayrılır.

  • Tarhiyat sonrası uzlaşma

İkmalen, re ‘sen ve idarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin kesilen vergi zıyaı cezası ile kanunen belirlenen tutarı geçen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası konusunda mükelleflerin vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla kullanabilecekleri bir haktır.

  1.  Pişmanlık Hakkı

Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde düzenlenen “pişmanlık ve ıslah” müessesesi ile beyana dayanan vergilerde vergi kanunlarına aykırı davranışları kendiliğinden bir dilekçe ile ilgili makamlara haber veren mükelleflere, söz konusu maddede bentler halinde sayılan şartların sağlanması kaydıyla vergi kaybına bağlı suçlara ilişkin cezalardan (vergi zıyaı cezası ve kaçakçılık) kurtulma hakkı verilmiştir.

  1. Düzeltme Talebi Hakkı

Mükellefler, vergilendirme işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı bir şekilde talep edebilirler. Bunların posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi caizdir. Söz konusu talebin vergi dairesince uygun bulunması halinde düzeltme işlemi yapılır. Uygun görülmeyen hallerde ise durum mükellefe yazı ile tebliğ olunur. Düzeltme talebini içeren dilekçeler, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak 5 yıl içinde verilmelidir. Vergi hatalarının düzeltilmesinde tutar olarak herhangi bir sınırlama getirilmemiştir.

  1. Şikâyet Yolu ile Müracaat Hakkı

Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesi gereğince vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunan mükellefler, şikâyet yolu ile Hazine ve Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler. Bu kapsamda olan başvurular il özel idare vergileri hakkında valiliğe, belediye vergileri hakkında ise belediyeye yapılır. Şikâyet yoluyla düzeltme dilekçesini takiben 30 günlük süre içinde Bakanlığın cevap vermemesi halinde istek reddedilmiş sayılır. İdarenin şikâyeti reddetmesi ya da 30 günlük süre içinde cevap vermemesi halinde talepleri reddolunanlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu gereği söz konusu idari eylemi/işlemi 30 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava konusu yapabilirler.

  1. Kanun Yolundan Vazgeçme Hakkı

Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, verilen kararlara karşı (Danıştay’ın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç), mükelleflerin, istinaf veya temyiz başvuru süresi içerisinde kanun yolundan vazgeçme hakkıdır. Bu durumda, İdarece de ihtilaflar sürdürülmeyeceğinden, verilen yargı kararının niteliğine göre vergi ve/veya cezalar indirimli olarak tahakkuk etmektedir. Bu şekilde tahakkuk eden vergilerin ve/veya cezaların vergiye ilişkin gecikme faiziyle süresinde ödenmesi hâlinde ayrıca indirim uygulanır.

  1. Ödeme Emrine İtiraz Hakkı

Ödeme emrini alan borçlu; böyle bir borcunun olmadığı, borcunu kısmen ödediği, borcun zamanaşımına uğradığı, iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde, borcun türüne göre; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki borçlar için vergi mahkemesinde, diğer borçlar için idare mahkemesinde dava açabilir.

  1. Vergi Mahremiyeti Hakkı

Vergi ile ilgili gizlilik kavramı, Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde sayılan istisnai haller dışında, vergi uygulamasında görev alan memurların görevlerini ifa ederlerken mükelleflerin şahısları, ailevi durumları, servetleri, faaliyetleri ve faaliyet alanları, gelir durumları, meslek sırları ve benzeri durumlarıyla ilgili olarak öğrendikleri bilgilerin açıklanmaması ve kendileri ile üçüncü kişilerin kullanımına sunulmamasıdır.

  1. Tecil-Taksitlendirme Hakkı

Tecil, amme borcunun ödeme vadesinin ertelenmesini ifade eder. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (6183 sayılı Kanunun) 48 inci maddesinde; amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacze tabi tutulmuş malların paraya çevrilmesi mükellefi çok zor duruma düşürecek ise amme borcunun tecil edilebilme imkânı sunulmuştur. Ayrıca, vergiye uyumlu mükelleflerin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48/A maddesinde tanımlanan borçları da bu maddede belirtilen şartları taşımak koşuluyla Hazine ve Maliye Bakanınca tecil olunabilir.

  1. Bazı Hallerde Haczin Kaldırılması Hakkı

6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince amme alacağına karşılık haczedilmiş olan mallar üzerindeki haczin, maddede sayılan şartların sağlanması halinde, kaldırılmasına imkân sağlanmaktadır. Bu düzenleme, rızaen ödeme esasına dayalı olarak mahcuz mal üzerindeki Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasına imkân vermektedir. Mahcuz mal üzerinde Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından tatbik edilen hacizler dışında başkaca takyidat bulunması, borçlunun madde hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmemektedir.

Vergi İncelemesi Sırasındaki Haklar

Vergi incelemesi sürecinde mükellefin haklarını şu şekilde

Sıralayabiliriz:

  • Vergi inceleme elemanının kimliğini görme,
  • İnceleme konusunu ve kapsamını öğrenme,
  • İncelemenin mükellefin işyerinde yapılmasını isteme,
  • Defter ve belgelerini ibraz etmek için ek süre isteme,
  • İşyerinde yapılan incelemelerde resmi mesai saatleri dışında inceleme yapılmamasını isteme,
  • İncelemenin işyerinin faaliyetini engellememesini isteme,
  • İncelemenin her safhasında bilgi alabilme,
  • İhtiyati haciz sebebine itiraz edebilme,
  • Fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği giderlerin kendisine ödenmesini isteme,
  • El konulmuş defter ve vesikalardan faydalanma,
  • Hakkında yapılan ihbarın doğru çıkmaması sonucunda muhbirin adını isteme,
  • Süresi gelen beyannamelerini verebilmek için muhafaza altındaki defter ve belgelerini isteme,
  • İnceleme sırasında temsilci bulundurma,
  • Vergi incelemesinin süresinde bitirilmemesinin nedenini öğrenme,
  • Vergi inceleme tutanaklarına itiraz ve görüşlerinin yazılmasını isteme,
  • Kayıtların işlenmesi için ek süre isteme,
  • Kayıtlarını yeniden tasdik ettireceği bir deftere veya iade edilen defterine işleme,
  • Vergi incelemesinin bittiğine ilişkin resmi bir yazıyı isteme,
  • İnceleme sırasında ve sonrasında vergi mahremiyetinin sağlanmasını/korunmasını isteme,
  • Tutanaktan bir nüsha alma,
  • Mükellefin Rapor Değerlendirme Komisyonunca dinlenme,
  • Uzlaşma hakkı.

Cezalarda İndirim Hakkı

Mükellef veya vergi sorumlusu;

  • İkmalen, resen veya idarece tarh edilen vergiyi veya vergi farkını ve vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde ya da 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse kesilen cezanın yarısı,
  • Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi cezalarının %75’ini, 213 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25’i indirilir. Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını yukarıda yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu hükümden faydalandırılmaz. Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır.

Vergi Ödeme Hakkı ve Ödevi

Anayasa gereğince herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi borcu olanların bunu ödeyerek vergi alacağını ortadan kaldırma ve yükümlülükten kurtulma hakkı vardır. Vergi borcu, mükellefin bu bakımdan bağlı olduğu vergi dairesine, kanunlarında gösterilen süreler içinde ödenir. Vergi ödeme sadece bir yükümlülük değil, aynı zamanda vatandaş olma ve sorgulama hakkıdır.

Özelge Talep Hakkı

Vergi mükelleflerinin, kendi vergi durumlarıyla ilgili ve vergi uygulamaları sırasında açık olmayan ve tereddüde düştükleri konular hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığından veya yetkili kıldığı makamlardan bilgi alma hakkı Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Buna göre, yetkili makamlar kendilerinden yazı ile istenecek açıklamaları en kısa zamanda yazı (özelge/mukteza) veya sirküler ile yanıtlamak zorundadır. Ayrıntılı bilgi için www.gib.gov.tr adresinde bulunan Özelge Sistemine bakınız.

Mahsup ve İade Talep Hakkı

Mükellefler çeşitli vergi kanunlarında kabul edilmiş ve ikincil mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlenmiş olan mahsup ve iade hakkına sahiptir. Bu hakkın etkin kullanılabilmesi için Gelir İdaresi Başkanlığınca 2010 Ocak vergilendirme döneminden itibaren “KDV İadesi Risk Analiz (KDVİRA) Sistemi”, 15.5.2014 tarihi itibariyle bunun tamamlayıcısı olan İade Takip Sistemi uygulamaya geçirilmiştir. İade Takip Sistemi kısaca, iade mekanizmasının ilk adımı olan mükellefler tarafından elektronik ortamda iade talep dilekçelerinin verilmesi (1.11.2013 tarihi itibariyle iade talep dilekçeleri elektronik ortamda alınmaya başlanmıştır) ile başlayıp mükellefe iadenin yapılmasına kadar geçen süreçteki tüm aşamaların, gerek merkez birimler ve vergi dairesi gerekse de mükellefler tarafından on-line olarak takibine imkân veren bir sistemdir. Elektronik ortamda beyanname gönderme zorunluluğu olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin iade taleplerini Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemini (GEKSİS) kullanmak suretiyle yapmaları gerekmektedir. Mükelleflerin elektronik ortamda gönderecekleri bilgi ve belgeler esas alınarak iadelere yönelik kontrol ve analizler elektronik ortamda yapılacak olup, Başkanlığımızca hazırlanan GEKSİS Kontrol Raporu iadeyi yapacak birime sunulacaktır. Mükellefler de oluşturulan GEKSİS Özet Raporuna İnternet Vergi Dairesi aracılığıyla ulaşabilirler.

Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Hakkı

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans ( ikili sigorta ) şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir.

Karşılıklı Anlaşma Usulüne Başvuru Hakkı

Mükellefler, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine aykırı olarak vergilendirildiği veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin kuvvetli emareler bulunduğu iddiasıyla anlaşmanın “Karşılıklı Anlaşma Usulü” hükümlerine göre Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilir. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine bağlı olarak bu başvuru, anlaşmaya taraf diğer Akit Devlet yetkili makamları aracılığıyla da yapılabilir.

Peşin Fiyatlandırma Anlaşması Başvuru Hakkı

İlişkili kişilerle gerçekleştirdikleri mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uygulayacakları fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntem konusunda tereddüdü bulunan kurumlar vergisi mükellefleri peşin fiyatlandırma anlaşması talebi için Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilir.

MÜKELLEFİN ÖDEVLERİ

Mükellefin ödevleri vergi kanunlarıyla düzenlenmiştir.

Bunlar;

  1. Bildirmeler,
  2. Defter tutma,
  3. Belge temini ve iptali,
  4. Belge düzenleme,
  5. Muhafaza ve ibraz,
  6. Diğer ödevler
  7. Bildirmeler

1.1. Bildirilecek Hususlar

Mükellefler aşağıda belirtilen hususları vergi dairesine bildirmek zorundadır:

  • İşe başlama,
  • Değişiklikler (Adres-iş-işletme değişiklikleri),
  • İşi bırakma,
  • Yeni inşaat.

1.2. İşe Başlama

2.1. İşe başlamayı bildirmekle yükümlü olanlar

İşe başlamayı bildirmekle yükümlü olan mükellefler şunlardır:

  • Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı,
  • Serbest meslek erbabı,
  • Kurumlar vergisi mükellefleri,
  • Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları.

Gelirleri; ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar veya bunların birkaçından ibaret olanlar yükümlülüğe giriş, değişiklik ve çıkışlarını bildirmek zorunda değildirler. Bunların mükellefiyete giriş işlemleri verdikleri ilk beyannameler üzerine yapılır.

2.2. Tüccarlarda işe başlamanın belirtileri

Tüccarlarda;

  • Bir işyeri açarak bilfiil ticari veya sınaî faaliyete geçmek (Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıldığını göstermez.),
  • İşyeri açmamış olsa dahi ticaret siciline veya mesleki teşekküle kayıt olmak,
  • Kazançları basit usulde tespit edilenlerde ise işe bilfiil başlamak işe başlamayı gösterir.

.2.3. Serbest meslek erbabında işe başlamanın belirtileri

Serbest meslek erbabında;

  • Muayenehane, yazıhane, atölye gibi özel bir işyeri açmak,
  • Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyetin bulunduğuna dair alametler asmak,
  • Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunulduğuna dair ilanlar yapmak,
  • Mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküle kaybolunmak, işe başlamayı gösterir.

Mesleki teşekküllere kaydolan ancak görevleri veya durumları nedeniyle bilfiil mesleki faaliyette bulunamayacak olan serbest meslek erbabı bildirimlerinde bu durumu açıklamalıdır.

2.4. İş yeri

Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.

2.5. Gerçek kişilerde işe başlama bildiriminin yapılma şekli ve süresi

Gerçek kişilerde işe başlama bildirimi;

  • Kendilerince (mükellefin küçük veya kısıtlı olması halinde bunların kanuni temsilcileri),
  • 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlarca,
  • 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca ilgili vergi dairesine yapılır.

Gerçek kişilerde işe başlama bildirimi;

  • Vergi dairesine bizzat giderek,
  • Posta ile göndererek,
  • Vergi dairesine gitmeden İnteraktif Vergi Dairesi (https://ivd.gib.gov.tr) aracılığı ile sistem üzerinden, “İşe Başlama/Bırakma Bildirimi” ile yazılı olarak yapılır.

İşe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde yapılır.

şe başlama bildirimi “İşe Başlama/Bırakma Bildirimi” ile yapılır. İşe

Başlama/Bırakma Bildirimini, www.gib.gov.tr internet sayfasındaki “Dilekçematik” bölümünden edinebilirsiniz. İşe Başlama/Bırakma Bildiriminin 1136 sayılı Kanuna göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından imzalanarak yapılması hâlinde, ayrıca mükellefçe de imzalanmış olması aranmaz. Ancak mükellef imzası bulunmayan İşe Başlama/Bırakma Bildiriminin 1136 sayılı Kanuna göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından imzalanarak yapılması hâlinde;

  • Avukatlar için işe başlama bildiriminin yapılmasını da içeren vekâletnamenin aslı veya noter onaylı örneği ya da usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekâletnamenin avukat tarafından uygunluğu onaylanmış imzalı bir örneği,
  • Meslek mensupları için işe başlama bildiriminin yapılmasını da içeren vekâletnamenin aslı veya noter onaylı örneği ya da 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları ile mükellef arasında imzalanan ve işe başlama bildirimlerini vermeye ilişkin yetkiyi de içeren sözleşmenin aslı veya noter onaylı örneği, aranır.

2.6. Ticaret sicili müdürlüklerince tescil edilen kurumlar vergisi mükelleflerinin durumu Kurumlar vergisi mükellefi olan anonim şirket, limitet şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ticaret sicil müdürlüklerinde tescil işlemini yaptırması sonrasında elektronik ortamda ilgili vergi dairesi müdürlüğü sistemlerine veriler aktarılarak, tescil bilgileri doğrultusunda mükellefiyet kaydı açılışı yapılmaktadır. Bu mükelleflerin ayrıca İşe Başlama/Bırakma Bildirimi vermelerine gerek bulunmamaktadır.

Ticaret sicili müdürlüğünce tescil edilmekle birlikte bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik ortamda alınmayan tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayanlarda işe başlama bildirimi, bunlar tarafından yapılır.

Mükellefiyet kaydının idarece silinmesi

Mükellefiyet kaydı aşağıda belirtilen hallerde idarece re ‘sen silinir.

  • İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi.
  • Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi.
  • Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde yapılacak yoklamayı müteakip, belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayının bulunması.

İşi bırakan mükelleflerin diğer ödevleri İşi bırakan mükelleflerin bildirim dışındaki diğer ödevleri şunlardır:

  • İşi bırakma bildiriminde bulunacakları süre içinde, mükelleflerce, kullanılmamış belgeler ile en son kullanılan ciltlerin, bağlı bulundukları vergi dairesine ibraz edilerek kullanılmamış belgelerin iptal ettirilmesi gerekir.
  • Basit usule tabi mükellefler işi bıraktıklarında kullanmadıkları belgelerin iptal işlemleri, belgeleri veren oda veya birliklerce yapılmaktadır.
  • İşi bırakma nedeniyle eski nesil ödeme kaydedici cihazlar için yapılacak hurdaya ayırma işlemleri ile geçici kullanım dışı bırakma işlemlerinin, işi bırakma tarihinden itibaren 30 gün içerisinde gerçekleştirilmesi gerekir.
  • Eski nesil ödeme kaydedici cihazlara ait levhanın vergi dairesine iade edilmesi gerekir.
  • Mükelleflerin; işi bırakma, ÖKC kullanım mecburiyeti dışında kalma, yeni bir Yeni Nesil ÖKC alma ve benzeri nedenlerle sahibi oldukları cihazlarını hurdaya ayırmaları halinde, Yeni Nesil ÖKC’lerin hurdaya ayrılma işlemleri cihazın üreticisi olan ÖKC firmasına ait yetkili servisler tarafından yapılır.
  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan; gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dâhil), arızi kazanç olarak gelir vergisine tabidir. Bu kazançlara ilişkin olarak herhangi bir istisna uygulaması öngörülmediğinden, söz konusu kazancın tamamının, tahsil edildiği yılın kazancı olarak bu döneme ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.

Yazılı Bildirim

Esası Vergi dairelerine bildirimler yazılı olarak yapılır. Defter tutmaya mecbur olmayan mükelleflerden okuma ve yazması olmayanlar bildirimleri sözlü yapabilirler. Sözlü yapılan bildirimler tutanakla tespit olunur. Yazılı bildirimler posta ile taahhütlü olarak da gönderilebilir. Bu takdirde bildirmenin postaya verildiği tarih vergi dairesine verilme tarihi yerine geçer.

Bildirimlerin Süresinde Yapılmamasının Yaptırımları

Mükelleflerin, işe başlamayı on gün içinde bağlı bulundukları vergi dairesine bildirilmemeleri halinde birinci derece usulsüzlük cezası kesilmektedir. Kurumlar vergisi mükellefi olup da tescil için başvuran mükelleflere ilişkin bildirim yükümlülüğünün süresi içinde yerine getirilmemesi halinde, usulsüzlük cezası hükümleri yükümlülüğü yerine getirmeyen ticaret sicili memurları hakkında uygulanır. Mükelleflerin, değişiklik ve işi bırakma bildirimleri durumun meydana geldiği tarihten itibaren bir ay içerisinde yapılmalıdır. Bildirim bu süre içinde yapılmadığı takdirde ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanır. Ayrıntılı bilgi için www.gib.gov.tr adresinde bulunan Yararlı Bilgiler kısmında yer alan “Vergi Cezaları” bölümüne bakınız.

Sosyal Medya’da Paylaş

Menü