193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;

– “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş

Bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

“Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

“Serbest meslek kazancının tespiti” başlıklı 67 inci maddesinde ise “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.

“Mesleki giderler” başlıklı 68 inci maddesinde, “Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir.

  1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.).

Hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun “Vergi Tevkifat” başlıklı 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında Tevkifat yapacaklar sayılmış, aynı fıkranın (1) numaralı bendi ile hizmet erbabına nakden veya hesaben ödenen ücretler üzerinden 103 ve 104’üncü maddelere göre gelir vergisi Tevkifatı yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun “Avukatlıkla birleşemeyen işler” başlıklı 11 inci maddesinde, aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü işin avukatlıkla birleşemeyeceği; aynı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise, özel hukuk tüzel kişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlığın bu hükmün dışında olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun “Stajyerlerin yapabileceği işler” başlıklı 26 inci maddesinde ise, “Stajyerler, avukat yanında staja başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi ve sorumluluğu altında, sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ile icra tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili duruşmalara girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilirler.

Bu yetki, staj bitim belgesinin verilmesi veya staj listesinden silinme ile sona erer.” hükmü yer almıştır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre yanınızda çalıştırdığınız stajyer avukatlara günlük, haftalık veya aylık olarak yaptığınız ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi ve söz konusu ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104’üncü maddelerine göre vergi Tevkifat yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, yanınızda çalıştırdığınız stajyer avukatlara yapılan söz konusu ücret ödemelerinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında mesleki kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Sosyal Medya’da Paylaş

Menü